Sevgili Bahar Brecht ile Fulford Akademi’sinin temsilcilerinden, kendisi de Alman olan, Johanna Ziegler aracılığı ile tanıştım. Almanya’da yaşayan Bahar Hanım’ın ilk Türkiye ziyaretinde buluştuk. Kendisinden yaz okulu için gidip, sonra lise eğitimi için Kanada’da kalmaya devam etme kararı alan Aaron, sonrasında Arman’ın dayanamayıp lise eğitimi için yine Kanada’ya gidişini ve evi bomboş kalan bir anne olarak yaşadıklarını dinledim. Sonraki görüşmemizde oğulları Aaron ve Arman eşliğinde sıcak bir söyleşimiz oldu. Sımsıcak, neşe dolu ve çok özel bir aileyi tanıma fırsatım olduğu için çok şanslı hissettim kendimi. Fotoğraflarımızı profesyonel fotoğrafçı olan eşi büyük bir özenle çekti.
Almanya’da yaşıyorsunuz ve çocuklarınız liseyi Kanada’da okudu. Şu an üniversite eğitimlerine de Kanada’da devam ediyorlar. Öncelikle, kısaca kendinizden ve ailenizden bahsedebilir misiniz Bahar Hanım?
Türkiye’de doğdum. 10 yaşımda ilkokulu bitirdikten sonra Almanya’ya gittim. Bundan sonraki okul ve mesleki eğitimimi Almanya’da tamamladım. Eşim Alman. İki oğlumuz da Almanya’da doğdu. 15 yaşındayken eğitimlerini Kanada’da devam ettirmeye karar verdiler ve şimdi ikisi de lisans öğrenimlerine Queen’s Üniversitesi, Kingston Ontario’da devam ediyor.
Çocuklarınızı Kanada’ya göndermeye nasıl karar verdiniz? Bildiğim kadarıyla çok ani oldu. Hikâyenizi bizimle paylaşabilir misiniz?
2011 yılının ilkbaharında, oğullarımız Arman ve Aaron’ın yaz tatilinde İngilizce bilgilerini yurtdışında geliştirip ilerletmeleri için ne gibi seçenekler olduğunu araştırdık. Tesadüfen Stuttgart’taki lisemizde Amerika ve Kuzey Amerika’daki okulların tanıtıldığı birçok seminer düzenlendi. Fulford Akademisi’nin şe af ve sempatik duruşu bizde otantik bir izlenim bıraktı. Burası, dünyanın her yerinden gelen öğrencileri ile küçük bir uluslararası yatılı okuldu. Sahibi Suzan Kendall ile aramızda geçen küçük bir sohbetten sonra bu okula karar verdik. Brockville, Ontario’daki Fulford Akademisi oğullarımızın hede ndeki yaz okulu oldu. Üç ay sonra iki oğlumuz da o zaman Arman 15 yaşında, Aaron ise 14 yaşındaydı 7 haftalığına Kanada’ya yaz okuluna gittiler.
Yaz okulundan sonra büyük oğlunuz Arman beklenmedik bir şekilde liseye orada devam etmeye karar verdi ve kaldı. Arman’ın lise eğitimine Kanada’da devam etmesinde en büyük etken ne oldu?
Yedi haftadan sonra oğullarımızı geri getirmek üzere Kanada’ya uçtuğumuzda sürpriz bir teklif geldi, çocuklarımız lise eğitimlerini Kanada’da tamamlayabileceklerdi. Aaron için bu tekli düşünmek bile söz konusu değildi ancak Arman bu şansı mutlaka değerlendirmek istedi. Saatler süren konuşmamız sonunda, Aaron bizi ikna edip 5 gün içinde Brockville’de yerel bir lisede derslere katılmaya başladı.
Fulford Akademisi’nin lise programı içeriğinde yatılı okulda konaklama ve yerel resmi lisede Kanadalı öğrenciler ile birlikte eğitim olanakları bulunuyor. Karar verme aşamasında, öncelikli olarak eğitim ve sporun bir bütün olarak düşünülüyor olması bir yana öğretmenlerin dürüst yaklaşımı ve Kanada kültürü etkili oldu. Bunun dışında, Fulford Akademisi’nin aktif, uluslararası, destekleyici ortamı ve sağladığı ilginç gezi ve aktiviteler de çeşitlilik anlamında etkileyici oldu. Sonbaharda Aaron ağabeyini ziyarete gitti ve kısa bir süre sonra o da lise eğitimini Kanada’da tamamlamaya karar verdi.
Brockville, Ontario’daki Fulford Akademisi oğullarımızın hede ndeki yaz okulu oldu. Üç ay sonra iki oğlumuz da -o zaman Arman 15 yaşında, Aaron ise 14 yaşındaydı- 7 haftalığına Kanada’ya yaz okuluna gittiler.
Uluslararası standartları korumaları
ve üniversite eğitimlerini farklı ülkelerde yapabilmeleri için IB (International Baccalaureate) eğitim programını tercih ettik.
Arman ve Aaron’ın eğitimlerine Almanya gibi eğitim seviyesi oldukça yüksek bir ülkede devam etmeleri yerine neden Kanada’yı tercih ettiniz?
Bu bizim kararımız değildi, Kanada’da kalmayı çocuklarımız tercih etti. Kanada’da eğitim düzeyi çok yüksek. Uluslararası standartları korumaları ve üniversite eğitimlerini farklı ülkelerde yapabilmeleri için IB (International Baccalaureate) eğitim programını tercih ettik.
Fulford Akademisi çocuklarınıza ne kazandırdı?
Fulford Akademisi, uluslararası bir yatılı okul olduğundan oğullarımız çeşitli milletlerden öğrenciler ile tanışma olanağı bulmuş oldu. Kanada kültürü yanı sıra farklı kültürlerle de tanışmış olmak, onlara diğer insanlara ve kültürlere karşı açık ve hoşgörülü olmayı öğretti.
Fulford Akademisi’ni tavsiye eder misiniz? Neden? Size göre, konaklama açısından yatılı okulun çocuklarınız için faydaları neler oldu?
Gönül rahatlığı ile Fulford Akademisi’ni tavsiye edebilirim; çünkü öğrenciler için benzersiz bireysel destek sunuyor. Yaratılan aile ortamı ile öğretmenler ve öğrenciler arasında sağlam bir ilişki kuruluyor. Bunun dışında, planlı ve düzenli bir öğrenim imkânı sağlıyor. Çok sayıda spor olanağı, aktivite ve gezi sayesinde Kanada kültürünü ve dilini tanımak için iyi bir fırsat sunuyor.
Şimdi çocuklarınız Kanada’da üniversite eğitimlerine hangi bölümde devam ediyorlar? Neden üniversite eğitimlerini Kanada’da alma kararı aldınız?
Arman şimdi Siyasal Bilimler ve Ekonomi okuyor, Aaron da şu anda Ontario Kingston, Queen’s Üniversitesi’nde Temel Tıp eğitimine devam etmekte. Queen’s Üniversitesi ülkenin en iyi üniversiteleri arasında yer aldığından ve oğullarımızın Kanada’yı seviyor olmalarından dolayı çok fazla düşünmeden üniversite hayatlarına da Kanada’da devam etmelerine karar verdik.
Çocuklarını Kanada’da okutmak isteyen ailelere önerileriniz nelerdir?
İyi bir danışmanlık hizmeti çok önemli. Aileler çok iyi bilgilendirilmeli ki kendilerine ve aile yapılarına uygun olanı bulabilsinler. Kanada’da bir yaşam kurgulamak için birçok olanak bulunuyor. Fulford Akademisi kurucusu Suzan Kendall’a teşekkürler. Biz onun sayesinde çok iyi bilgilendirildik ve bugün bile kendisi bizim en yakın danışmanımız ve refakatçımızdır.
Röportaj: Turkan İBİŞ İNCE